Gümüş takı sektörü olarak meslek kurumları seçimlerinde ‘Toplu Oy’ kullanacağız!

Türkiye’nin gümüş takı üretimi ve ihracatında dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olduğunu belirten Gümüş Takı Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği GÜMSİAD Başkanı Hüseyin Kaygısız “Bizim için birlik ve beraberlik esastır. Sektörümüzün geleceğini ilgilendiren tüm seçimlerde tek ses ve tek yürek olarak hareket etmek, gücümüzü artırır. Toplu oy stratejimiz, meslektaşlarımızın çıkarlarını korumak ve sektörümüzün hak ettiği gücü temsil etmek için hayata geçirilmiştir.”  dedi.

Öncelikle Türkiye gümüş takı sektörü hakkında bize bilgi verebilir misiniz?
Türkiye’de gümüş takı sektörü köklü bir geçmişe sahip. Bugün binlerce işletme; imalatçıdan toptancıya, perakendeciden tasarımcıya kadar geniş bir yapının parçası. Sektör sadece ekonomik değer yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda on binlerce kişiye istihdam sağlıyor ve ülkemizin kültürel mirasını dünyaya taşıyor. Gümüş takı, hem sanat hem de Türkiye’nin global vitrine çıkan güçlü değerlerinden biri.

Gümüş takı toptan ticaret ve perakendenin merkezi sayılan, ‘Gümüş Ada’ olarak nitelendirilen Tavuk Pazarı bölgesi için neler söylemek istersiniz?
Tavuk Pazarı, bizim için sadece bir ticaret alanı değil; aynı zamanda bir kültür, bir miras ve mesleğimizin kalbi. Burada yıllardır emek veren meslektaşlarımızın varlığı sektöre güç katıyor. Bizim önceliğimiz, bölgenin güvenliğini, cazibesini ve erişilebilirliğini artırmak. Meslektaşlarımızın ortak sesiyle hareket ederek Tavuk Pazarı’nı daha da güçlendirmek için çalışıyoruz.

Türkiye olarak gümüş takı sektöründe dünyada nasıl bir yerde bulunuyoruz?
Türkiye, gümüş takı üretimi ve ihracatında dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir. Özellikle tasarım gücümüz, işçilik kalitemiz ve rekabetçi fiyat avantajımız sayesinde Avrupa, Orta Doğu ve Amerika pazarlarında güçlü bir konumdayız. Hedefimiz, bu potansiyeli daha da ileriye taşıyarak dünya liderliğine ulaşmaktır. Ancak son dönemde sektörümüze gelen ek vergiler, ne yazık ki bizi bölge ülkeleri ve dünya rekabetinde geriye düşürmeye başlamıştır.

Dünya liderliği için sektör firmalarının önünde engeller var mı?
Potansiyelimiz yüksek; ancak mevzuat, maliyetler ve dış ticaretteki kısıtlamalar sektörümüzün önündeki temel engellerdir. Küresel rekabet koşulları konusunda daha fazla destek sağlanması halinde, dünya liderliği kısa vadede ulaşılabilir bir hedef haline gelecektir. Bununla birlikte son dönemde artan ek vergi yükü sektörü ciddi şekilde zorlamaktadır. Eğer yurt dışından ithal ettiğimiz ürünlerle yerli üretimi doğru şekilde birleştirmezsek, bölge liderliği konumumuzu kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabiliriz. Ancak, biz inanıyoruz ki birlik ve devletimizin desteğiyle, sektörümüzü yeniden dünyada ilk 3 sıraya taşıyacağız.

Mevzuat anlamında sorunlar ve zorluklarımız var mı rakip ülkelerle kıyaslama yaparsak?
Rakip ülkeler, üreticilerini teşvik eden düzenlemelerle öne çıkıyor. Bizde ise ithalat vergileri, kota uygulamaları ve mevzuat karmaşaları sektörümüzü zorlayabiliyor. GÜMSİAD olarak beklentimiz, devletimizin desteğiyle daha rekabetçi bir mevzuat çerçevesi oluşturulmasıdır.

Piyasada gümüş takıcıların en çok dile getirdiği sorunlar nelerdir?
Meslektaşlarımızın en çok dile getirdiği sorunların başında yüksek maliyetler ve ek vergi yükü geliyor. Son dönemde ithalatta karşılaştığımız yüksek vergiler, ihracatımızı bitirme noktasına getirmiş durumda. Çünkü, ithalat desteği olmadan, yalnızca yerli üretimle uluslararası pazarlarda başarılı olmamız neredeyse imkânsız. Biz, bugün başarımızı, ithal ettiğimiz ürünleri yerli üretimle birleştirerek elde ediyoruz. Bu dengenin korunması, ihracatımızın sürdürülebilirliği için kritik önemdedir. Bizim görevimiz, bu sorunları ortak sesle duyurmak ve sektörümüzün önünü açacak çözüm yollarını geliştirmektir.

Altında kota kısıtlaması, gümüş takı sektörüne nasıl yansıyor?
Altın sektöründeki kota kısıtlamaları sadece altıncıları değil, biz gümüşçüleri de doğrudan etkiliyor. Çünkü, dünyadan gelen müşteriler, alışverişlerinde altının yanında gümüş de alıyordu. Altında yaşanan daralma, gümüşe olan ilgiyi tek başına artırmıyor; aksine, yurt dışından gelen müşterilerin taleplerini kısıtladığı için gümüş satışlarımızı da olumsuz etkiliyor. Ayrıca, ithalat süreçlerindeki zorluklar ve artan maliyetler, gümüş sektöründe rekabeti daha da zor hale getiriyor. Bizim beklentimiz, her iki sektörü de kapsayacak çözümlerle bu sıkıntının giderilmesidir.

GÜMSİAD olarak meslektaşlarınız için hayata geçirmeyi planladığınız projeleriniz nelerdir?
GÜMSİAD olarak önümüzdeki dönemde sektöre katkı sağlayacak adımlar üzerinde çalışıyoruz. Fuarlara toplu katılım, eğitim programları, uluslararası ticaret köprüleri ve güvenlik standartlarının güçlendirilmesi gibi alanlarda önemli hazırlıklarımız var. Amacımız, meslektaşlarımızın hem içeride hem de dışarıda daha güçlü bir konuma gelmesini sağlamak. Elbette her şeyin en iyisini hedefliyoruz; fakat bizler sözden çok icraatla yol almayı tercih eden bir anlayışla, sektörümüz için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.

“Fuarlara Toplu Katılım” projenizi bugüne kadar hangi fuarlarda hayata geçirdiniz?
Bugüne kadar yurt içi ve yurt dışında birçok fuara katıldık. Bu sayede küçük ve orta ölçekli firmalarımız da uluslararası pazarda yer buldu. Toplu katılım hem maliyet avantajı sağladı hem de markalarımıza görünürlük kazandırdı. Geçmişte yaptık, yine hedeflerimiz arasında.

2025 yılı gümüş takı sektörü için nasıl geçiyor?
2025 yılı, artan maliyetler ve küresel ekonomik dalgalanmalara rağmen sektörümüz için hareketli başladı. Ancak, ek vergi yükü ve bölgesel savaşların yarattığı belirsizlikler nedeniyle sektör olarak beklentilerimizin biraz altında bir tabloyla karşı karşıyayız. Buna rağmen ihracatta yeni pazar arayışları ve yenilikçi ürünlerle, süreci en az kayıpla atlatmak için hep birlikte yoğun çaba gösteriyoruz.

Gümüş fiyatlarındaki artışın sektörel ticarete yansımaları hakkında neler söylemek istersiniz?
Gümüş fiyatlarındaki artış, kısa vadede maliyet baskısı oluşturuyor ve alım gücünü olumsuz etkiliyor. Bu durum tüketicinin talebini zorlaştırsa da, yatırımcı açısından bakıldığında gümüşe olan ilgiyi artırıyor ve yatırımcısını memnun ediyor. Takı sektörüne ise bu çift yönlü etki yansıyor.

2026 yılında İstanbul Kuyumcular Odası, Mücevher İhracatçılar Birliği, İTO ve İSO komitelerinde seçim yapılacak. Siz, dernek olarak tüm seçimlerde ‘TOPLU OY’ kullanımında bulunacağınızı açıkladınız. Bu konuyu biraz açar mısınız?
Bizim için birlik ve beraberlik esastır. Sektörümüzün geleceğini ilgilendiren tüm seçimlerde tek ses ve tek yürek olarak hareket etmek, gücümüzü artırır. Toplu oy stratejimiz, meslektaşlarımızın çıkarlarını korumak ve sektörümüzün hak ettiği gücü temsil etmek için hayata geçirilmiştir.