Tank ile serçe avlanmaz

Farklı kültürlerin izlerini taşıyan benzersiz koleksiyonlarıyla ‘Made in Türkiye’ markasını dünyada başarıyla temsil eden Kurtulan Kuyumculuk, bu başarısını yenilikçi yapısına borçlu. Kurtulan Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Naci Kurtulan, ekonomik sıkıntıların arttığı süreçlerin Ar-Ge ve yenilik yapmanın önemini bir kez daha ortaya çıkardığını söyledi.
Türkiye ve dünyadaki ekonomik sıkıntılar, tüm sektörler gibi mücevher sektörünü de derinden etkiliyor. Yüksek enflasyon ve ülkemize özgü altındaki kota kısıtlaması, Türk kuyumculuk sektörünü özellikle ihracat pazarlarında daha da zorluyor. Firma ve markalarımız, bu süreçte ayakta kalmak ve gelecek hedeflerine ulaşmak amacıyla farklı yollar arıyor. Kurulduğu 1993 yılından beri tasarım gücü yüksek sıra dışı, benzersiz koleksiyonlara imza atan ve birçok uluslar arası ödüle sahip olan Kurtulan Kuyumculuk, iç pazar ve ihracattaki zor koşullara rağmen hedefleri kapsamında çalışmalarını sürdürüyor. Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Naci Kurtulan, firma olarak piyasada olmayan çok özel mücevherler geliştirerek çalışmalarına devam ettiklerini açıkladı. Deneyimli mücevherci Kurtulan’a göre, başarının sihirli anahtarı; Ar-Ge ve yenilik. İsmet Naci Kurtulan, bu nedenle durgunluğun hakim olduğu, bu tür zor dönemleri, ‘Ar-Ge ve yenilik zamanı’ olarak nitelendirdi.
“Kurtulan Kuyumculuk olarak biz de Türkiye ve dünyadaki durumdan etkileniyoruz. Ama, 33 yıllık mesleki know how, kıymetli ustalarımız ve çalışanlarımız ile çok özel takılar yaparak bu süreci en az hasarla atlatmaya çalışıyoruz. Firma olarak sıkıntımız yok, istihdamımızı hiç azaltmadık. En iyi bildiğimiz şeyi, Ar-Ge’ye önem vererek sürekli yeni modeller geliştiriyoruz. Firma olarak üretim teknikleri ve yeni model konusunda çok güçlüyüz. Ama, maalesef daha zor, daha güzel ve hafif takılar üretmemize rağmen kazanılan yüzdesel miktar hep aynı kalıyor. Pandemide bile Ar-Ge yaptık, içinden geçtiğimiz süreç, zaten Ar-Ge zamanıdır. Başkalarının bin bir emekle yaptığı ürünlerin benzerini yapıp üç kuruş daha ucuza satarak günü ve geleceği kurtaramayız.”
Gümrük vergilerinin sektöre etkisi!
Yüksek gümrük duvarlarıyla önümüzdeki 20 yıllık süreçte dünya ülkelerinin bölgeler bazında içine kapanacağına inandığını belirten Kurtulan, bunun ilk işaretlerinin sektörün en çok ihracat yaptığı pazarlarından biri olan Amerika’dan geldiğini söyledi.
“Globalizm bitti, bundan sonraki 20 yıllık süreçte her bölge kendi içine kapanacak. Asya’da bir birlik olacak, BRİCS ülkeleri ayrı, Amerika, Meksika ve Kanada kendi içinde ticaret yapacak. Gümrük duvarlarını herkes yukarı çekecek. Eskiden Amerika’ya 800 doların altında olan bir gönderiyi gümrüksüz yollayabiliyordunuz. 31 Ağustos’tan itibaren küçük paketlerde de gümrükleme parası ödemeden gönderemiyorsunuz. İhracat verilerinde BAE gözükse de bizim için en büyük ithalatçı ABD. Çünkü, BAE’ye gönderdiklerimiz de yine Amerika’ya gidiyor.”
Trend takılar neler?
İsmet Naci Kurtulan, dünyada tercih edilen trend takılar hakkında ise şunları söyledi.
“Dünya ekonomisindeki gelişmeler, takı tercihlerini ve trendleri de etkiliyor. Eğer günlük takılacak ise hafif konsept, 14 ayar türevi, kalitesi yüksek ve nispeten kolay alınabilecek ürünlere doğru bir yönelim var. Ya da işçiliği çok düşük; ama yüksek ayar, firmalara katma değeri olmayan, tüketicilerin daha çok yatırım için aldığı takılar revaçta. İşçilik kalitesi yüksek seviyedeki ürünlere talep, orta gelir grubunda azaldı, üst gelir segmenti ise süreçten hiç etkilenmedi. Hep daha iyi ve kalitelisini almak istiyor.”
Tank ile serçe avlanmaz!
Doğru ürünlerle uygun mecralarda reklam verilmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulan Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Naci Kurtulan, halen basılı yayınların mücevher reklamı için uygun kanallar olduğunu düşünüyor. Kurtulan, firmalar tarafından sıradan ürünlerle yapılan sosyal medya reklamlarına ayrılan bütçelerin boşa gittiğini belirtiyor ve bu davranışı ‘Tank ile serçe avlanmaz’ sözüyle dile getirdi.
“Firmalar, online satışta büyük cirolar yakaladıklarını düşünüyorlar. Ama, bunun bedeli nedir? Ciro yapmak ile para kazanmak farklı şeylerdir. Firmalar, manasızca reklam vererek cirolarını artırıyor; ama günün sonunda zarar ediyorlar. Kağıt üzerinde iş yapıyorlar; ama reklamı kestikleri anda ciroları dibe vuruyor. Çünkü, özel bir ürün satmıyorlar. Halbuki, bu kadar çabayı ve bütçeyi değişik bir ürün, tasarım ve iyi bir üretim teknolojisine harcasalar para kazanacaklar. Başkasının yaptığı ürünleri ben yapayım, ciro yapayım düşüncesinin finali hüsranla sonuçlanıyor. Ben, hala basılı medyaya inanıyorum. Müşterilerinize çıtır mal değil, katma değerli mücevher satıyorsanız, yaş grubumuz yüksek ve bunlar basılı medyaya ilgi gösteriyor. Sosyal medyacıların gazına gelerek tank ile serçe avlamaya çalışmayın.”