Matrix Gold eğitimi benim için çok faydalı oldu

Matrix Gold eğitimini İKO Mücevher Akademisi’nden alan tasarımcı Sedra Mamou, “Micromosaic ve mine sanatını modern mücevher tasarımına entegre ederek, Türkiye’de benzersiz bir tarz oluşturmayı hedefliyorum.” dedi.
Sedra Hanım öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
2001’de Şam’da doğdum. Sanata olan ilgim, ailemin sanata yakın olmasıyla başladı. Annem İtalyan bir rahibeden moda tasarımı eğitimi aldı, dayılarım Paris’te moda tasarımı okudu ve biri aynı zamanda fotoğrafçılık alanında akademisyen olarak çalışıyor. Küçük yaşlardan itibaren resme meraklıydım, özellikle portre ve anatomi çizimleri yapıyordum. 2014 yılında mandala sanatına ilgi duymaya başladım ve 2019’da İstanbul’da “Aşk” adlı mandala tablomla bir sergiye katıldım. Takı tasarımı ise ilk başta planladığım bir meslek değildi. Üniversiteye girerken resime yönelmeyi düşünüyordum; ancak mücevher tasarımı bölümünü keşfettiğimde, detaylı çizimler ve sanat anlayışımın bu alanla çok örtüştüğünü fark ettim.
Kaç yıldır Türkiye’desiniz? Bu mesleğe burada mı başladınız?
Yaklaşık 14 yıldır Türkiye’de yaşıyorum. Ortaokul ve liseyi burada okudum ve zamanla Türk toplumuna entegre oldum. Aldığım eğitimler; Matrix Gold’u İstanbul Kuyumcular Odası Mücevher Akademisi’nde, pırlanta uzmanlığını JTR’den, mineyi Arto Bora’dan ve The art of the gouache’yi Karpov Paris’ten aldım. İPad ile dijital çizim yapabiliyorum. Ayrıca, ZBrush programını öğrenmeyi planlıyorum.
İyi ve ideal bir tasarımın olmazsa olmazları nelerdir?
Bence iyi bir tasarımın temelinde güçlü bir ön planlama ve zengin bir görsel beslenme yatıyor. Sadece kağıt üzerinde çizim yapmak yerine atölyelerde bulunmak, üretim süreçlerini görmek tasarımcının vizyonunu genişletir. Bana göre her tasarımcının bir ustalık yönü olabilir; ancak her usta tasarımcı olamaz.
İstanbul Kuyumcular Odası’nda aldığınız Matrix Gold eğitimi hakkında neler söylemek istersiniz?
Matrix Gold eğitimi benim için çok faydalı oldu. Dijital tasarım becerilerimi geliştirerek, tasarımlarımı daha profesyonel şekilde sunmamı sağladı. Günümüz kuyumculuk sektöründe dijitalleşme giderek önem kazanıyor ve bu programı öğrenmek benim için büyük bir avantaj oldu.
Tasarım Yarışması’ndan kazandığınız ödülün çalışmalarınıza yaptığı katkılar neler oldu?
Yarışma, kariyerimde bir dönüm noktası oldu. Yarışma ile tasarımlarımın daha geniş bir çevrede tanınmasını sağladım. Daha sonra Designer Club’a katıldım ve yarışmada tasarladığım yüzük, ziyaretçilerden büyük ilgi gördü ve bu süreçte bir kişi bana kartvizitimi sordu. Bir ay sonra beni arayarak tasarımcı olarak çalışmam için iş teklif etti. Bu şirkette mücevher tasarımcısı olarak çalıştım.
İlk tasarımını yaptığınız obje ve ilk koleksiyonunuz hangisiydi?
İlk koleksiyonlarımı üniversite projeleri kapsamında yaptım. Şu an çalıştığım firmada ise koleksiyon bazlı değil, tek tek tasarlanan parçalar üzerine çalışıyoruz. İlk profesyonel tasarımım “Sunset” adını verdiğim bir kolyeydi. Bu tasarımda safir taşları, pırlanta ve 18 ayar beyaz altın kullandım.
Şu anda üzerinde çalıştığınız bir koleksiyon var mı?
Şu anda mezuniyet projem üzerinde çalışıyorum. Bu proje, micromosaic tekniğini temel alıyor. Türkiye’de bu teknik pek yaygın değil, hatta gerekli malzemeleri bile burada bulamadığım için İtalya’dan sipariş verdim. Aynı zamanda mine üzerine minyatür resimler yaparak farklı bir yaklaşım deniyorum.
Takı ve mücevherde nasıl bir tarzınız var?
Detaylı ve sanatsal tasarımlar yapmayı seviyorum. Minimalist bir çizgim olduğunu söyleyemem. Çünkü, benim için önemli olan, bir tasarımın estetik olduğu kadar sanatsal bir değere de sahip olması. Tabii ki, çalıştığım firmanın tarzına göre tasarım yapabiliyorum; ama kişisel tarzımda sanatın ön planda olduğu özgün parçalar üretmeyi tercih ediyorum.
Teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme takıya nasıl yansıyor?
Özellikle mekanik içeren tasarımlar ve işlevselliği artıran yenilikçi çözümler için teknolojiden faydalanabiliyoruz. Ancak, yapay zekâ ile tasarım yapılmasına karşıyım. Yapay zekâ mevcut tasarımları analiz ederek yeni görüntüler üretiyor ve bu, tasarımcının özgünlükten uzaklaşmasına neden olabilir. Bu yüzden, yapay zekâyı tasarım sürecinin yerine koymak yerine, teknik süreçleri kolaylaştırmak için kullanmak daha doğru olur.
Gelecek hedefleriniz ve projeleriniz hakkında neler söylemek istersiniz?
Gelecekte mücevherde sanatsal dokunuşları daha fazla ön plana çıkarmak istiyorum. Micromosaic ve mine sanatını modern mücevher tasarımına entegre ederek, Türkiye’de benzersiz bir tarz oluşturmayı hedefliyorum. Yakın zamanda piyasaya sunacağım yeni bir fikrim var ve bunun takı dünyasında ilgi çekeceğine inanıyorum. Sanatın ve zanaatkârlığın değerini vurgulayan tasarımlar yaparak sektöre kalıcı bir iz bırakmak istiyorum. Onun yanı sıra, mesleki ve sanatsal bilgi birikimimi daha da ileriye taşımak için İtalya veya Fransa’da master yapmayı planlıyorum.